MEZHEB
Müctehid Fil-Mezheb
(Islamic Glossary) :
Mezhebde müctehid; mezheb reisinin (imâmının) koyduğu usûl ve kâidelere uyarak, dörtdelîlden (Kitâb, yâni Kur'ân-ı kerîm, sünnet, icmâ', kıyâs, (Bkz. İlgili maddeler) hüküm çıkaranİslâm âlimi. Buna, müctehid-i mukayyed ve müctehid-i müntesib de den ir.Ebû Yûsuf, İmâm-ı Muhammed Şeybânî ve İmâm-ı a'zâm'ın bunların derecesindeki diğertalebeleri, müctehid fil-mezhebdir.Bunların çıkardıkları hükümlerden bâzıları, İmâm-ı a'zam'ınçıkarmış olduğu hükümlere uymayabilir. İctihâd derecesine yükseldikleri için, kendiçıkardıkları hükümlere uymaları şarttır. (Kemâl Paşazâde Ahmed bin Süleymân)Müctehid fil-mezheb olan İmâm-ı Muhammed Şeybânî, din bilgilerinde bin kadar kitâbyazmıştır.Talebesinden olan İmâm-ı Şâfiî'nin annesini nikâh ettiği için, vefât edince, kitâblarıİmâm-ı Şâfiî'ye kalarak, onun bilgisinin artmasına vesîle olmuştur. Bu nun için İmâm-ı Şâfiî;"Yemin ederim ki, fıkıh (dînî hükümler konusundaki) bilgim, İmâm-ı Muhammed'in kitablarınıokumakla arttı. Fıkıh bilgisini derinleştirmek isteyen, Ebû Hanîfe'nin talebesi ile berâberbulunsun" buyurdu. (Ahmed Zühdü)Müctehîd fil-mezheb olan âlim, kendi mezheb imâmına uymaz. Kendi re'yi ile fetvâ (dînîsuâllere cevâb) verir. Fakat delîlleri, mezheb imâmının usûl ve kâidelerine göre arar. Bukâidelerin dışına çıkmaz. (İmâm-ı Süyûtî)Müftî, mutlak müctehid değilse (Bkz. Müftî) , müctehid fil-mezheb olması lâzımdır. Böyleolmayana müftî denilmez, nâkil dînî hükümleri, fetvâları nakleden denir. (İbn-i Âbidîn)
Şâfiî Mezhebi
(Islamic Glossary) :
Ehl-i sünnetin ameldeki dört hak mezhebinden biri. İmâm-ı Şâfiî hazretlerinin mezhebi,yolu. (Bkz. İmâm-ı Şâfiî)Hanefî mezhebinden sonra en çok mensûbu bulunan Şâfiî mezhebi, İmâm-ı Şâfiî hayattaiken Mekke, Medîne ve Filistin'de yaşayan müslümanlar arasında yayıldı. Şimdi Mısır, Sûriye,İran, Mâverâünnehr, Kafkasya, Âzerbaycan, Hindistan, Filipinler, Malezya, Endonezya adalarıgibi ülkelerde yayılmıştır. Yurdumuzun doğu ve güneydoğu bölgelerinde daha yaygındır.(İslam Târihi Ansiklopedisi)İbâdetlerin en kıymetlisi, farz-ı ayn olanlardır. Farzlardan sonra en kıymetlisi, Şâfiîmezhebinde sünnet namazlar, Hanbelî mezhebinde ise cihâd (Allah yolunda harb etmek)dır.(M. Tâhir Sünbül Mekkî)Şâfiî ve Mâlikî mezheblerinde, zekât farz olunca, hemen ayırıp vermek farzdır. (İmâm-ıŞârânî)Bâyezîd-i Bistâmî, Cüneyd-i Bağdâdî, Celâleddîn-i Rûmî ve Muhyiddîn-i Arabî gibi velîler,herkes gibi bir mezhebe tâbi olarak yükselmişlerdir. Bunlardan Bâyezîd-i Bistâmî, Şâfiîmezhebinde idi. (Abdülhak Dehlevî)