MAHMUD
MAHMUDİYE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Sultan 2. Mahmud adına yapılan ve kalyon büyüklüğünde olan eski bir harp gemisi. * Sultan 1. Mahmud zamanında basılan 23 ayar altın. * Sultan 2. Mahmud zamanında basılan ve yirmibeş gümüş kuruş değerinde olan ince altın sikke.
MAKAM-I MAHMUD
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Şefaat-ı Uzmâ) En yüksek şefaat makamı. Peygamberimizin (A.S.M.) kavuşacağı, Allah tarafından vaad edilen makam. $ Cenab-ı Hak va'dettiği halde, her ezan ve kametten sonra edilen mervî duada $ deniliyor; bütün ümmet o va'di ifa etmek için dua ederler. Bunun sırr-ı hikmeti nedir?Bu kadar tekrar ile kat'i verilecek olan bir şeyin vermesini istemesinin sırr-ı hikmeti şudur: İstenilen şey, meselâ Makam-ı Mahmud bir uçtur. Pek büyük ve binler Makam-ı Mahmud gibi mühim hakikatları ihtiva eden bir hakikat-ı âzamın bir dalıdır. Ve hilkat-ı kâinatın en büyük neticesinin bir meyvesidir. Ve ucu ve dalı ve o meyveyi duâ ile istemek ise; dolayısiyle o hakikat-ı umumiye-i uzmanın tahakkukunu ve vücud bulmasını ve o şecere-i hilkatın en büyük dalı olan âlem-i bâkinin gelmesini ve tahakkukunu ve kâinatın en büyük neticesi olan haşir ve kıyametin tahakkukunu ve dâr-ı saadetin açılmasını istemektir. Ve o istemekle, dâr-ı saadetin ve Cennet'in en mühim bir sebeb-i vücudu olan ubudiyet-i beşeriyeye ve daavât-ı insaniyyeye kendisi dahi iştirak etmektir. Ve bu kadar hadsiz derecede azim bir maksad için, bu hadsiz duâlar dahi azdır. Hem Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'a Makam-ı Mahmud verilmesi, umum ümmete şefaat-ı kübrasına işarettir. Hem o, bütün ümmetinin saadetiyle alâkadardır. Onun için hadsiz salâvat ve rahmet duâlarını bütün ümmetten istemesi ayn-i hikmettir. ş.)
MAHMÛD
(Islamic Glossary) :
1. Övülmüş, övülen.Kalbin mahmûd hâlleri; sabır (Allah'tan gelenlere tahammül etmek), şükür (her nîmetiAllahü teâlâdan bilmek), havf (Allah'ın azâbından korkmak), recâ (Allah'ın rahmetini ümîdetmek), rızâ (Allah'tan gelenlere boyun eğmek, hoşnûd olmak, kadere karşı g elmemek), zühd(dünyâya düşkün olmamak), takvâ (haramlardan kaçınmak), kanâat (elinde olana râzı olup,daha çok istememek), cömertlik ile bütün nîmetleri Allah'tan bilip O'na bağlanmak, iyilik,hüsn-i zân (iyi zan, iyi düşünce), güzel ahlâk, iyi geçim, doğruluk ve ihlâs (her şeyi Allah rızâsıiçin yapmak) hâlleridir. (İmâm-ı Gazâlî)2. Peygamber efendimizin güzel isimlerinden biri.Ahmed, Muhammed, Mahmûd, hep över seni AllahSenin isminle biter lâ ilâhe illallahBundaki ince sırrı anlamaz, bilmez gümrâh,Kendi adıyla yazmış senin adını Rahmân(Hazret-i Muhammed'in Hayâtı)3. Ebrehe'nin, Kâbe'yi yıkmak üzere ordusunda getirdiği filin adı.Resûlullah efendimizin doğmasına iki ay kadar zaman kala, Fil vak'ası meydana geldi. Birçok insanlar akın akın gelip, Kâbe'yi ziyâret ediyorlardı. Buna mâni (engel) olmak isteyenYemen vâlisi Ebrehe, Kâbe'yi yıkmağa karar verdi. Bu maksadla büyük bi r ordu hazırlayıpKâbe'ye yürüdü. Ebrehe'nin ordusunda, "Mahmûd" denilen bir de fil vardı. Ebrehe, Kâbe'yeyönelince, bu fil yere çöküp yürümez oldu. Hâlbuki Yemen'e çevrilince koşarak gidiyordu.Allahü teâlâ, Ebrehe'nin ordusu üzerine Ebâbîl, yâni Dağ kırlangıcı denilen kuşlardan bir sürügönderdi. Bu kuşların her biri, biri ağzında, ikisi de ayaklarında olmak üzere nohut veyamercimek büyüklüğünde üçer taş taşıyordu. Ebrehe'nin ordusu üzerine bırakılan bu taşlar,hepsini helâk etti. Bu vak'a, Kur'ân-ı kerîmin Fil sûresinde anlatılmaktadır. (Bkz. Fil Sûresi)(İbn-i Esîr)
Makâm-ı Mahmûd
(Islamic Glossary) :
Mahşer (kıyâmet) günü büyük bir sıkıntı ve ızdırab içerisinde bulunan mahlûkâtınhesaplarının bir an evvel görülmesi için Allahü teâlâ tarafından Muhammed aleyhisselâmaverilen şefâat izni. Buna Şefâat-i Kübrâ da denir.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:(Ey Resûlüm!) Sana mahsus fazla bir namaz (ibâdet) olmak üzere, gece uykudan kalkda, onunla (Kur'ân-ı kerîm ile) , teheccüd (gece namazı) kıl. Umulur ki, Rabbin seni, birmakâm-ı Mahmûd'a gönderecektir. (İsrâ sûresi: 79)Bu (makâm-ı Mahmûd) o makamdır ki, onda ümmetime şefâat edeceğim. (Hadîs-işerîf-Sahîh-i Buhârî)Allahü teâlâ insanları diriltecek. Bana da yeşil bir hulle (elbise) giydirecek. Ondansonra Allahü teâlâ, neler söylemekliğimi dilerse söyleyeceğim; işte makâm-ı Mahmûd bumakamdır. (Hadîs-i şerîf-Sahîh-i Buhârî)
mahmude (bingözotu)
(Plants Glossary) :
Çitsarmaşığıgiller familyasından; Anadolu'da ve Suriye'de yetişen, sarılarak tırmanan, sürünücü ve sütlü, çok yıllık bir bitkidir. Gövdesi ince ve tüysüzdür. Çiçekleri beyaz ve sarımsı renktedir. Meyvesi 4 tohumlu, 2 gözlü bir kapsüldür. Kökleri uzun ve kalındır.Kökü, nişasta, tanen, müsilaj ve "skammonin" taşır. Ev ilaçlarında kullanılmaması tavsiye edilir.Faydası : Kalınbağırsağa tesir eden tahriş edici bir müshildir. Frengide faydalıdır.