MİSAL
SÜNDÜS-MİSAL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
f. Sündüsten yapılmış gibi.
ŞÜKUF-MİSAL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Gonca gibi, tomurcuk gibi.
Âlem-i Misâl
(Islamic Glossary) :
Varlıkların kendilerinin değil de sûretlerinin, görünüşlerinin bulunduğu âlem.Âlem-i misâl, âlem-i şehâdet gibi vardır. Vehim ve hayâl değildir. Âlem-i misâl bütünâlemlerin (yaratılmışların) en genişidir. Âlemlerin hepsinde bulunan her şeyin âlem-i misâlde birsûreti, bir görünüşü vardır. Akla hayâle gelen şeylerin, mânâların bu âlemde bir sûreti,görünüşü vardır. (İmâm-ı Rabbânî)
altmışaltı
(Turkish - English dictionary) :
sixty-six (a card game). ya bağlamak /ı/ slang 1. to put (someone) off with empty promises. 2. to pretend to have solved (a matter).
misal
(Turkish - English dictionary) :
,-li 1. example, illustration; precedent. 2. (ideal) model, example, exemplar. 3. -like, resembling: saray misali bir ev a palatial house. getirmek to give an example.