Toggle navigation
Contact
English
Turkish
English
German
French
Spanish
Italian
Azerbaijani
Contains
Contains
Whole word
Begins with
Ends with
Dictionary
Search
Dictionary
×
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
LÂİM
Results for "LÂİM"
MÜLAİM
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Mülâyim. Yumuşak. Lâtif.
VELAİM
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Velime. C.) Düğünler, evlenmeler. * Düğün ziyafetleri.
acclaim
(Medicine and Hematology Glossary) :
anla
LÂİM
(Islamic Glossary) :
Levm eden, kınayan, iyi ve güzel bulmayan.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Ey îmân edenler! Dinden çıkarsanız Allahü teâlâ sizin yerinize başkalarını getirir.Onları sever. Onlar da Allahü teâlâyı severler. Mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlerekarşı şiddetlidirler. Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir lâimin levminden korkmazlar.İşte bu, Allah'ın bir ihsânıdır ki, onu dilediğine verir. Allah, ihsânı bol olan, (her şeyi) çokiyi bilendir. (Mâide sûresi: 54)Siz Allahü teâlânın hadlerini (cezâlarını) yakın ve uzak olan herkes hakkında dosdoğruinfaz ediniz (uygulayınız). Sakın hiçbir lâimin kınaması sizi Allahü teâlânın emirleriniyerine getirmekten alıkoymasın. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
acclaim 1
(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. bağırarak/alkışlayarak/tezahüratla (birini) (bir şey) ilan etmek: They acclaimed him emperor. Büyük bir tezahüratla onu imparator ilan ettiler. 2. övmek, alkışlamak.
««
«
1
2
3
4
5
»
»»
Hidden div
Last Searched Words
IHTİTAF
delikli
increase 1
Kavrama
LÂİM
ılık
ankarakeçisi
spit cotton
into the bargain
schedule
KNİK RÜZGAR
manejo
Keyword Searches
ılık (179437k)
çüş (94953k)
açık (77940k)
İNDÎ (70090k)
ırmak (67553k)
naşî (55766k)
çatı (55578k)
HÂDİS (54916k)
balık (52928k)
ılım (51403k)
hasır (51051k)
rêsî (50858k)
All Dictionaries
Turkish - French Dictionary
French - Turkish dictionary
Turkish - German Dictionary
German - Turkish Dictionary
Turkish - Spanish dictionary
Spanish - Turkish Dictionary
Turkish - Kurdish Dictionary
Kurdish - Turkish dictionary
Turkish - English dictionary
English - Turkish Dictionary
Turkish - Turkish dictionary
Italian - Turkish dictionary
Ottoman - Turkish Dictionary
Azerbaijani - Turkish Dictionary
Biology Glossary
Philosophical Dictionary
Chemical Dictionary,
Psychology, Dictionary
Sociological Dictionary
Dictionary of Economics
Medicine and Hematology Glossary
Environmental Glossary
Names Dictionary
Nautical Dictionary
Meteorological Glossary
Automotive Industry Glossary
Dream Dictionary of Phrase
Islamic Glossary
Computer, Internet Glossary
Tourism Glossary
Plants Glossary
Recipes Glossary
Welder Dictionary Eng - TR
Welder Dictionary TR - Eng
All Dictionaries