LÂİM


Results for "LÂİM"

Ottoman - Turkish Dictionary

MÜLAİM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Mülâyim. Yumuşak. Lâtif.
Ottoman - Turkish Dictionary

VELAİM

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Velime. C.) Düğünler, evlenmeler. * Düğün ziyafetleri.
Medicine and Hematology Glossary

acclaim

(Medicine and Hematology Glossary) :
anla
Islamic Glossary

LÂİM

(Islamic Glossary) :
Levm eden, kınayan, iyi ve güzel bulmayan.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Ey îmân edenler! Dinden çıkarsanız Allahü teâlâ sizin yerinize başkalarını getirir.Onları sever. Onlar da Allahü teâlâyı severler. Mü'minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlerekarşı şiddetlidirler. Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir lâimin levminden korkmazlar.İşte bu, Allah'ın bir ihsânıdır ki, onu dilediğine verir. Allah, ihsânı bol olan, (her şeyi) çokiyi bilendir. (Mâide sûresi: 54)Siz Allahü teâlânın hadlerini (cezâlarını) yakın ve uzak olan herkes hakkında dosdoğruinfaz ediniz (uygulayınız). Sakın hiçbir lâimin kınaması sizi Allahü teâlânın emirleriniyerine getirmekten alıkoymasın. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)
English - Turkish Dictionary

acclaim 1

(English - Turkish Dictionary) :
f. 1. bağırarak/alkışlayarak/tezahüratla (birini) (bir şey) ilan etmek: They acclaimed him emperor. Büyük bir tezahüratla onu imparator ilan ettiler. 2. övmek, alkışlamak.