LİSAN


Results for "LİSAN"

Ottoman - Turkish Dictionary

LİSAN-I GAYB

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Gaybın haberlerini bildiren dil. Ahiret ahvalini veya bizce bilinmeyen gayb hükmündeki haberleri söyleyen. "Kur'an-ı Kerim"
Ottoman - Turkish Dictionary

LİSAN-I HAL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hal dili. Bir şeyin görünüşü ile bir mânâ ifade etmesi (Bak: Hal)(Akılları gözlerinde olan avama ders veren fiildir, lisan-ı haldir.)(Bütün mevcudat, her birisi birer mahsus tesbih ve birer hususi ibadet, birer hâs secde ettikleri gibi, bütün kâinattan Dergâh-ı İlâhiyeye giden bir duâdır. Ya, istidad lisaniyledir: Bütün nebatat ve hayvanatın duâları gibi ki; her biri lisan-ı istidadı ile Feyyaz-ı Mutlak'tan bir suret taleb ediyorlar. Ve Esmâsına bir mazhariyet-i münkeşife istiyorlar. S.)
Ottoman - Turkish Dictionary

LİSAN-I KAL

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Söz ile anlatılan mâna. Konuşma dili.
Ottoman - Turkish Dictionary

LİSAN-I MÂDER-ZÂD

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ana dili.
Ottoman - Turkish Dictionary

LİSAN-I NAHVÎ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Arapçanın bir vasfı; intizam ve kaidelere, düsturlara bağlı belâgatlı dil.(...Amma nazariyat-ı diniyelerin mahfazaları olan elfazlar ise değiştirilmeye lüzum kalmaz. Çünkü nasihat ile ve sair tedris ve talim ve va'z ile o ihtiyaç mündefi' olur. Lisan-ı nahvi olan lisan-ı Arabînin camiiyyeti ve elfaz-ı Kur'aniyenin i'cazı öyle bir tarzdadır ki, kabil-i tercüme değildir. Belki muhaldir diyebilirim. Kimin şüphesi varsa i'câza dair Yirmibeşinci Söz'e müracaat etsin. M.)