LÂZIM

Results for "LÂZIM"

Ottoman - Turkish Dictionary

LÂZIM-I BEYYİN

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bu tabirin masdariyet şekli "Lüzum-u beyyin" olup ikisi aynı mânaya gelir. Herhangi bir şey hatıra gelince hiç bir delil ve emareye ihtiyaç olmadan o şeyle beraber düşünülmesi zaruri olan diğer bir şey. Meselâ: İnsan denildiği zaman, kabiliyet-i ilim ve san'at akla gelmesi gibi...
 Ottoman - Turkish Dictionary

LÂZIM-I GAYR-I MÜFARIK

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ayrılması mümkün olmayan, terki câiz olmayan, ziyade gerekli, çok lüzumlu.
 Ottoman - Turkish Dictionary

LÂZIM-I MELZUM

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Biri birisinden aslâ ayrılmaz, birisi olunca diğerinin de olması şart olan.
 Ottoman - Turkish Dictionary

LÂZIM-I ZATÎ

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kendisine ait icab eden hal. Kendisine has vaziyet.
 Ottoman - Turkish Dictionary

MÜLAZIM

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir kimseye bağlı gibi olan. * Maaşsız acemilik hizmeti. * İlmiyyede: Medrese tahsilini bitirip icazet alan. Stajyer. * Eskiden askerlikte yüzbaşıdan aşağı rütbelerin derecesi, ünvanı.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (180722k) Turkish - Germany Dict. çüş (94981k) Turkish - French Dict. açık (78098k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (70115k) Turkish - French Dict. ırmak (67891k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (55943k) Turkish - French Dict. çatı (55602k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (54961k) Turkish - French Dict. balık (53023k) Turkish - Germany Dict. ılım (51554k) Turkish - Germany Dict. hasır (51129k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (50963k)