KIYÂM


Results for "KIYÂM"

Ottoman - Turkish Dictionary

KIYAMET SURESİ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kur'an-ı Kerim'in 75. Suresi olup "Lâ Uksimu" Suresi de denir. Mekkidir.
Ottoman - Turkish Dictionary

SUBH-U KIYAMET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kıyametten sonraki sabah. Kıyamet sabahı.
Ottoman - Turkish Dictionary

TÂ BE KIYAMET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Kıyamete kadar.
Dream Dictionary of Phrase

KIYAMET

(Dream Dictionary of Phrase) :
Kişinin korkup sakınması gereken şeylere, adaletin tam tecilli etmesine, insaf ve merhamete, mazlumların zalimlerden öc almasına, insanın alacasının dışa vurup, nasıl biri olduğunun ortaya çıkmasına; Arasat meydanında bulunmak yolculuğa, Yalnız kendinin ve eşinin diriltildiğini görmek kişinin zalim olduğuna, Haşir ( öldükten sonra diriltilip toplanılan yer)i görmek şerefli ve hamiyetli kadın ve erkeğe, Surun üfürülmesi salih ve iyi kimselerin kurtulmasına, Bir beldede kıyametin koptuğunu görmek iyi amel işleyenlerin gayrete getirilmesine, kötü amel işleyenlerin korkutulmasına delalet eder. ( Ayrıca Bakınız; Mahşer.)
Islamic Glossary

KIYÂM

(Islamic Glossary) :
Ayakta durmak. Namazın içindeki farzlardan birisi.Kıyâm, üç şeyle tamam olur: 1) Ayakta durmak, 2) Secde yerine bakmak, 3) İki tarafınasallanmamak. (Kutbüddîn-i İznikî)Kıyâmı yapamayan hasta, oturarak, oturamayan, sırt üstü yatıp başı ile îmâ, işâret ederekkılar. Yüzü, semâya (göğe) karşı değil kıbleye karşı olması için başı altına yastık konur.Ayaklarını diker. Kıbleye karşı uzatmaz. (İbn-i Âbidîn)