KAPİTAL
KAPİTALİZM [İng. Capitalism]:
(Sociological Dictionary) :
Sermayenin özel teşebbüs eliyle üretim ve gelir paylaşılmasına ağırlığını koyuğu, kontrol edildiği bir sistemdir. Kapitalizmin doğuşunu büyük ölçüde sermaye birikimi, kâr amacı, iktisadî rasyonellik,teşebbüs ruhu, özel milkiyet ve onun ard arda harekte geçirdiği teknolojik gelişme ve bütün bunlara uygulama imkânı veren kredi ve sermaye piyasası kuruluşlarıdır.Servet birikimi, hudutsuz kazanç ve istismar hırsı tarihin her devrinde var olmuştur. Ancak, sisteme çerçevesinde rasyonalist, rekabetçi zihniyetle üretime ve ardından tekrar sermaye birikimine sevkeden anlayıştır. Kapitalizm belirlibir zihniyet dünyasının sonucudur. Kapitalizmi kapitalizm yapan yalnız dış görünüşü ile para, sermaye akımı, ya da akımların meydana getirdiği kuruluşlar değil, aynı zamanda ve belki daha önemli ölçüde çağın tipik insanın davranış biçimi tercihleri ve değer hükümledir. Bunlar yaşanan dış kalıpların basit bir fonksiyonu olarak ortaya çıkmayıp, o dış kalıpları veya çevreyi şekillendirmişlerdir.Nitekim, Max Werber (Bkz. Weber, M.) bu noktalara iaret ederek Batı ve Kuzeybatı Avrupa'da puratanizmin, dini reform haketlerinin, Allah'a kulluk etmeyi iş ve meslek çerçevesinde düzenli bir çalışma ve üretme ile mümkün görmüş, yaratılanı ve kazanılanı gelişigüzel tüketmeyip, tasarrufa ve daha sonra yatırıma aktarmayı esas almıştır. Weber, kapitalizmin ruhunun kapitalizmden önce ortaya çıktığını belirtmektedir.Sombart da kapitalizmin gelişmesinde zihniyet ve iktisat dışı faktörlere ağırlık vermektedir.Kapitalizmin ortaya çıkışı, sermaye birikimi ve bu sermayenin daha üretken alanlarda rekabet şartları altında sürekli kullanımıyla mümkün olabilmiştir. Avrupa'da feodal ilişkilerin çözülmesi, pazar ekonomisi, ticaretin filizlendiği şehirlerin doğuşu, ticarî kapitalizmin müjdecisi olmuş, taşınmaz mallar yerini taşınır malların üstünlüğüne bırakmıştır. Daha sonra ticarette elde edilen kaynaklar, sınai kapitalizme geçite zemin oluşturmuştur. Bu gelişmede 18. Yüzyılın ikinci yarısında sanayi inkılâbının sağladığı imkânlar önemli rol oynamıştır. 19. Yüzyıl bu sistemin zirveye çıktığı bir dönemdir.19. Yüzyıl kapitalizminin daha önceki dönemlerdeki özellikleriyle devam ettiğini söylemek zordur. Kapitalist toplumlar kamu sektörünün de yer aldığı karma ekonomi ve sosyal hakler çerçevesi içinde yeni bir şekil almak ve sosyal devlet anlayışıyla bünyelerinde ortaya çıkan sosyal adaletsizlikleri giderme yolunda mesafe almışlardır. Kapitalist toplumların vardıkları önemli bir merhale, refah toplumu olmuştur.(Genel Ekonomi ansiklopedisi, 1988, Fındıkoğlu, Z.F., 1965, Eröz, M.; 1973, Bell D., 1976)
HALK KAPİTALİZMİ
(Dictionary of Economics) :
Özellikle 20. yüzyılda sanayi şirketleri doğrudan doğruya fon toplamaya çalıştılar. Bir başka ifadeyle, tasarrufların yatırıma ve işletme sermayesine dönüşmesinde bankaların yanısıra sermaye piyasaları da önem kazanmaya başladı. Şirketler halkın tasarruflarını kendilerine çekebilmek için hisse senedi çıkararak onları şirketlerine ortak etmeye başladılar. Böyle şirketlerin bir kısım hissesi küçük parçalar halinde binlerce insana daılmış oldu. Mülkiyetin bu biçimde yayılması, kimilerinin kapitalizmin artık halk kapitalizmine dönüºmüº olduğu düşüncesine varmasına yol açmıştır. Bu terime karşı çıkanlar ise, şirketlerin yönetim ve kararlarında bu küçük hisse sahiplerinin etkili olamadığını, ayrıca bu hisselerle büyük gelirler elde edilmediğini, dolayısıyla halk kapitalizmi teriminin bir aldatmaca olduğu görüşünü öne sürmektedirler.
KAPİTAL
(Dictionary of Economics) :
(Bk. Sermaye)
KAPİTAL BİRİKİMİ
(Dictionary of Economics) :
(Bk. Sermaye Birikim)
KAPİTALİST
(Dictionary of Economics) :
Kapitalist, sermaye sahibi demektir. Ancak sermaye sahibi herkes kapitalist sayılmaz. Sözgelimi esnaflık yapanlar da sermaye sahibidir ama bunlar kapitalist sayılmazlar. Kapitalist üretime yalnızca sermayesini kadan ve işçi çalıştıran kişidir. Günlük dilde daha çok büyük sermaye sahipleri için kapitalist deyimi kullanılmaktadır.