ISARE


Results for "ISARE"

Ottoman - Turkish Dictionary

İŞARET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir şeyi bir vasıta ile (el, göz, kaş veya parmakla) göstererek bildirmek. * Nişan, alâmet, belli bir iz. * Ist: Doğrudan doğruya olmadan, hatırlatma suretiyle verilen emir. (Münasebat-ı tevafukiye eğer taaddüt etse ve ayrı ayrı cihetinden bir hâdiseye muvafık gelse, hem bilhassa makama mutabık, hem bilhassa kelâmın mânâsına muvafık ve müeyyid olsa, o muvafakat o vakit işaret derecesine çıkar. Evet muzaaf münasebet, işarettir. M.)
Ottoman - Turkish Dictionary

İŞARET-İ ÂLİYE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Tar: Şeyh-ül islâm, defterdar ve yeniçeri ağası gibi maiyyet memurlarından biri tarafından yazılan takrir veya ilam üzerine sadrazamın kabul veya red şeklinde yazdığı yazı. * Sadaret makamından çıkan emirler.
Ottoman - Turkish Dictionary

MEDD İŞARETİ

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Harekenin uzun okunacağını gösteren işaretin adı. * Hemze ile elifin birleşmesi.
Nautical Dictionary

SİS İŞARETİ

(Nautical Dictionary) :
Siste seyir halindeki gemilerin birbirlerine durumlarını belirtmek üzere düdükle verdikleri işaret.
Dream Dictionary of Phrase

İSTİŞARE

(Dream Dictionary of Phrase) :
İşlerini iyi niyetli ve ehil kimselere danışarak yapmak aldanmamaya, sağlam ve doğru tesbite, dünya ve ahiret huzuruna, Danışmak emanete, biriyle istişare yapmak ona bir emanet vermeye, kendisine danışıldığını görmek emanet bırakılmasına, İstişareden (daanışma ve akıl sormadan) kaçınmak insanların tamamına kötü zan beslemeye, pişmanlık ve zarar görmeye, Danışman (müşavir) emin ve güvenilir kimseye, ehil ve insanlar için hayır murad eden kimseye delalet eder.