HİMMET


Results for "HİMMET"

Ottoman - Turkish Dictionary

ŞEDD-İ NİTAK-I HİMMET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Himmet kuşağını kuşanma. İşe ciddi, gayretle sarılma.
Ottoman - Turkish Dictionary

ULÜVV-Ü HİMMET

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yüksek himmetlilik, gayret ve himmeti çok olmak. (Bak: Himmet)
Azerbaijani - Turkish Dictionary

Himmet

(Azerbaijani - Turkish Dictionary) :
Emek,çalışma gayret
Islamic Glossary

HİMMET

(Islamic Glossary) :
1. Kast, irâde, kuvvetli istek, arzu. Allahü teâlânın velî kullarından bir zâtın, kalbinde yalnızbir işin yapılmasını bulundurup, başka bir şeyi kalbine getirmemesi ve Allahü teâlâdan o işinolmasını dileyerek, bu şekilde mânevî yardımda bulunması.Evliyânın himmeti, yaktı beni kül eylediSofiyim buldum safâyı dü cihanım kalmadıAhmedî der; "Yâ ilâhî! Sana şükrüm çok dururHamdülillah aşk-ı Hak'tan gayrı vârım kalmadı.(Sultan Birinci Ahmed Han)2. Gayret.Kişinin kıymeti, himmetine göredir. Eğer onun himmeti dünyâ için ise, onun hiçbir kıymetiyoktur. Eğer Allahü teâlânın rızâsı ise, onun kıymetine ulaşmak pek zordur. (Ebû İshâkel-Kassâr)Kişinin himmeti dağları yerinden söker. (Ubeydullah-ı Ahrâr)
Turkish - English dictionary

himmet

(Turkish - English dictionary) :
,-ti 1. help, favor, auspices, protection. 2. work, effort. inizle thanks to you, because of your help or influence. etmek /a/ to help, exert oneself (for).