HİLKAT

Results for "HİLKAT"

Ottoman - Turkish Dictionary

NETİCE-İ HİLKAT

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yaratılışın sonu, gayesi. Yaratılmanın neticesi.
 Ottoman - Turkish Dictionary

SEBEB-İ HİLKAT

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yaratılışa sebeb ve gaye, yaratılışa vâsıta ve âlet olan.(... Nasıl ki O Zât, hidayetiyle saadet-i ebediyenin sebeb-i husulü ve vesile-i vüsulüdür. Öyle de duasıyla, niyazıyla o saadetin sebeb-i vücudu ve vesile-i icadıdır. S.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

TUBA-İ HİLKAT

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hilkat ağacı, hilkat tubası. Kâinat, teşbih yapılarak tuba ağacına benzetilmiştir.(Tuba-i hilkatten semavat şıkkına hep kehkeşan ağsanınaBir Cemil-i Zülcelâl'in dest-i hikmetiyle takılmış pek güzel meyveleriz biz. M.)
 Ottoman - Turkish Dictionary

U'CUBE-İ HİLKAT

 (Ottoman - Turkish Dictionary) :
Yaratılıştan insanlara hayret verici olan. Şaşılacak, hayrete düşülecek hilkat garibesi.
Keyword Searches Turkish - French Dict. ılık (217665k) Turkish - Germany Dict. çüş (100753k) Turkish - French Dict. açık (83809k) Turkish - French Dict. ırmak (76826k) Turkish - Turkish Dict. İNDÎ (73823k) Kurdish - Turkish Dict. naşî (63538k) Turkish - French Dict. çatı (61219k) Turkish - Germany Dict. ılım (60686k) Kurdish - Turkish Dict. rêsî (59629k) Turkish - Turkish Dict. HÂDİS (59196k) Turkish - French Dict. balık (57338k) Turkish - Germany Dict. hasır (55921k)