HÂKİ


Results for "HÂKİ"

Islamic Glossary

HAKÎM (El-Hakîm)

(Islamic Glossary) :
1. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Hikmet sâhibi, ilmi kâmil, işigüzel, uygun işler yaratıcı ve kullar arasında hükmedici.Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:Allahü teâlâ hakkıyla bilendir ve Hakîmdir. (Hucurât sûresi: 8)Biz hiçbir peygamberi kendi kavminin dilinden başkasıyla göndermedik ki emrolunduklarını onlara apaçık anlatsın. Artık Allah kimi dilerse saptırır, kimi de dilersedoğru yola götürür. O, her şeye gâlibdir ve hakîmdir (İbrâhim sûresi: 4)Günâhtan kaçmaya kuvvet, ibâdet yapmaya kudret, ancak azîz ve hakîm olan Allahüteâlânın yardımı iledir. (Hadîs-i şerîf-Müsned-i Ahmed bin Hanbel)Allahü teâlâ kullarına yapabilecekleri şeyleri emretmiştir. Nitekim Nisâ sûresi yirmisekizinci âyetinde meâlen; "Allah (ü teâlâ) size emirlerinin kolay, hafîf olmasını diledi(istedi). Çünkü insanlar zayıf olarak yaratılmıştır" buyurmaktadır. Allahü teâlâ hakîmdir;her şeyi yerinde uygun olarak yapar. Raûftur, acımaya lâyık olmayanlara da acıyıcıdır.Rahîmdir, âhirette sevdiklerine yâni nîmetine şükreden mü'minlere Cennet'i ihsân edicidir.(İmâm-ı Rabbânî)El-Hakîm ism-i şerîfini söyliyen, hikmete kavuşur ve kendisine gizli mânâlar açılır.Geceleyin abdest alıp büyük bir teslimiyetle el-Hakîm ism-i şerîfini söyliyenin kalbini Allahüteâlâ mânevî sırlar hazînesi yapar. (Yûsuf Nebhânî)2.Hikmet ehli. Din bilgilerini fen bilgileri ile isbât eden âlim.
Islamic Glossary

HÂKİM

(Islamic Glossary) :
Haklı ve haksızı ayırıp, hak ve adâlet üzere hükmeden, karar veren.Hak ve adâlet üzere bir gün hâkimlik yapmayı, bir sene devamlı gazâ etmekten (Allahyolunda harb etmekten) daha çok severim. (Hadîs-i şerîf-Berîka)
Islamic Glossary

Hâkim-i Mutlak

(Islamic Glossary) :
Tam ve gerçek hükmedici olan Allahü teâlâ.Akıllı o kimsedir ki, nefsine hâkim olur da ölüm sonrası için hazırlanır. Âciz ve ahmak olano kimsedir ki, nefsinin yularını salıverir ve Hâkim-i mutlak (olan) Allahü teâlâya karşı boşümitlere kapılır. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

Îmân-ı Hakîkî

(Islamic Glossary) :
Kalbe yerleşen, şüphe ve tereddüd karşısında hiç sarsılmayan îmân.Îmân-ı hakîkînin alâmeti, gevşeklik ve tembellik olmadan İslâmiyet'in emirlerini kolaycayapma ve yasaklarından kaçınma hâlinin hâsıl olmasıdır.Îmân-ı hakîkiye sâhib olan kimse, bütün âlem yâni dünyâdaki insanlar bir araya gelse,Allahü teâlâyı inkâr etseler, o, inkâr etmez ve kalbine aslâ şek ve şüphe gelmez. Onun îmânı,enbiyâ (peygamberler) îmânı gibidir. Böyle îmân, îmân-ı taklîdî ve îmâ n-ı istidlâlîden üstün vekıymetlidir. (Kutbüddîn-i İznîkî)Tasavvuf yolunda ilerlemekten, nefsi ve kalbi kötülüklerden ve kötü düşüncelerdentemizlemekten maksat; mânevî âfetleri (tehlikeleri) gidermek, kalbi mânevî hastalıklardankurtarmaktır. Bekara sûresindeki; " Kalblerinde hastalık vardır" meâlindeki dokuzuncu âyet-ikerîmede bildirilen hastalık tedâvî edilmedikçe îmân-ı hakîkî ele geçmez. Bu âfetler var ikenelde edilen îmân, îmânın sûretidir. (İmâm-ı Rabbânî)
Islamic Glossary

İslâm-ı Hakîkî

(Islamic Glossary) :
Nefsin itminâna (Allahü teâlânın emirlerine itâate) kavuşmasından sonraki müslümanlık.Bir müslüman Allahü teâlânın ihsânı ile şerîatin (İslâmiyet'in) hakîkatine kavuşur, İslâm-ıhakîkî ile şereflenirse, peygamberlere tam uyar ve o büyüklere vâris olur. (İmâm-ı Rabbânî)Cümle âlem bir yere gelse ve Rabbini inkâr etse, İslâm-ı hakîkî sâhibi olan inkâr etmez vekalbine aslâ şek ve şüphe gelmez. (İmâm-ı Rabbânî)