HÂKİ


"HÂKİ" Die Ergebnisse der Suche nach dem Wort

 Dream Dictionary of Phrase

HAKİM

( Dream Dictionary of Phrase) :
Adaletle hütmeden bir kadı olduğunu görmek iş ve mesleğinde insaf ve merhamet ölçülerini muhafaza etmeye, Adil ve ehil insanları şahit olarak dinleyen hakim, insanı kurtuluşa götürecek gerçek doğrulara, Ayak takımını ve alelade insanları şahit olarak dinnleyen yargıç, rüşvet yiyen, zalim hakime, Hakim bazen, gerçek adaletin tecelli edeceği 'hesap günü'ne delalet eder.
 Dream Dictionary of Phrase

HAKİRLİK / HORLUK

( Dream Dictionary of Phrase) :
İnsanlar nazarında hor ve hakir görünmek Allah (c.c.) katından bir ihsanla yücelmeye ve itibar kazanmaya delalet eder.
 Dream Dictionary of Phrase

HOR ve HAKİR GÖRMEK / OLMAK

( Dream Dictionary of Phrase) :
: Bir insanı, yaratılıştan gelen özürlerinden dolayı küçük görmek veya din kardeşine tepeden bakmak kötü huya ve çirkin mizaca, Bir müslümanı değersiz görmek aşağılanmaya, bir şeyden ümidini kesmeye, İnançsız ve günahkarı, düşünce ve kötü işlerinden dolaayı ayıplayıp küçümsemek şeref ve itibara, Bir kimse tarafından hor ve hakir görünmek ilahi yardım ve himmete, şeref ve itbar kazanmaya; İtibar sahibi, alim ve mücahid kimselerin üzürinde hakirlik izlerinin görülmesi dince zayıflık ve utanca, müslümanların ilgisizliğine ve dinsizlerin şiddet göstermelerine delalet eder.
 islamische Glossar

HAKÎKAT

( islamische Glossar) :
1. Bir lafzın (sözün) asıl mânâsı.Aslan denilince, bilinen yırtıcı hayvan kastedilir, bu mânâda kullanılırsa, hakikat olur, cesurinsan mânâsında kullanılırsa, mecâz yâni hakîkî mânâsının dışında kullanılmış olur. (MollaHüsrev)2. Gerçek.Fizik ve kimyâ reaksiyonlarında maddenin yok olmadığı bugün kesin olarak bilinmektedir.Lavoisier adındaki Fransız kimyâgeri; "Kimyâ tepkimelerinde, madde gayb olmaz ve yoktanmeydana gelmez." hakîkatini tecrübe ile isbat etmiş ise de, her şeyin kimy â tepkimesi, kimyâkânunu ile yapıldığını zan ederek; "Tabiatta bir şey yaratılmaz ve hiçbir şey yok edilemez"demiştir. Bugün, yeni keşf edilen çekirdek olayları, nükleer reaksiyonlar, maddenin enerjiyedöndüğünü, yok olduğunu, Lavoisier'in aldanmış olduğunu göstermektedir. (M. Sıddîk binSaîd)Alan sensin veren sensin kılan sen,Ne verdinse odur dahi nemiz var.Hakîkat üzre anlayıp bilen sen,Ne verdinse odur dahi nemiz var.(Azîz Mahmûd Hüdâyî)3. Kötülüklerin kalbden tekellüfsüzce, zorlanmadan gitmesinin gerçekleşmesi, fenâ(Allahüteâlâdan başka her şeyi unutma) mertebesi.Tarîkat ve hakîkatten maksat, ihlâsı (her şeyi Allahü teâlânın rızâsı için yapma hâlini) eldeetmektir. (İmâm-ı Rabbânî)Şerîatin (dînin) emirlerini yapmak, tarîkatin ve hakîkatin hâllerine kavuşmak, hep nefsintezkiyesi, yâni temizlenmesi ve kalbin tasfiyesi yâni parlaması içindir. Nefs temizlenmedikçe vekalb Allahü teâlâdan başkasının sevgisinden selâmet bulmadıkça, kurtulmadıkça hakîkî îmânhâsıl olmaz, ele geçmez. Felâketlerden, azâblardan kurtulmak için, hakîkî îmâna kavuşmaklâzımdır. (İmâm-ı Rabbânî)4. Mâhiyet.Kur'ân-ı kerîmde bulunan bilgiler üç kısımdır: Bir kısmını, hiçbir kuluna bildirmemiştir.Zâtının ve sıfatlarının hakîkati ve gaybden haber vermek böyledir. İkinci kısım, yalnızpeygamberlerine bildirdiği esrâr (sırlar)dır. Üçüncü kısım bilgileri, pe ygamberine bildirmiş vebütün ümmetine bildirmesini emretmiştir. (Hâdimî)
 islamische Glossar

Hakîkat-i Câmia

( islamische Glossar) :
Toplayıcı hakîkat. Tasavvufta kalb.İnsan, âlem-i kebîrde yâni insan dışında bulunan her şeyi kendinde topladığı için,mahlûkların en kıymetlisi olduğu gibi, hakîkat-ı câmia olan kalb de Âlem-i sagîrdeki yâniinsanda bulunan her şeyi kendinde topladığı için çok kıymetlidir. (Ahmed Fârûkî Serhendî)İnsan çeşit çeşit şeylere bağlı kaldıkça, kalbi temizlenemez. Pis kaldıkça seâdetten,mutluluktan mahrûmdur, uzaktır. Hakîkat-ı câmia denilen kalbin Allahü teâlâdan başka şeylerisevmesi, onu karartır, paslandırır. Bu pası temizlemek lâzımdır. Temizl eyicilerin en iyisi,sünnet-i seniyye-i Mustafaviyyeye (Peygamber efendimizin bildirdiklerine) uymaktır. Sünnet-iseniyyeye tâbi olmak, uymak, nefsin âdetlerini (alışkanlıklarını), kalbi karartan isteklerini yokeder. (Ahmed Fârûkî)