HAYAT
ZÎ-HAYAT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hayatlı, hayata sâhip, canlı. (Bak: Hayat)
HAYAT ÜMİDİ [İng. Life Expectanc]:
(Sociological Dictionary) :
Bir toplumda insanların doğuştan sonra ortalama kaç yıl yaşayabileceklerini ortaya koyan rakamdır. Hayat ümidi sosyal e ekonomik gelişmişlik ile doğru orantılıdır. Nitekim, Gelişmiş ülkelerde gerek kadın, gerek erkek nüfusta yüksek çıkmaktadır.Aycıca, bebek ölüm oranlarının yüksek olması (binde 62) ortalama hayat ümidini aşağı çeken bir sebeb olmaktadır. AT ülkelerinde hayatta kalma ümidi 75 yaş dolaylarında iken, ülkemizde bu sayı 66 civarındadır. (DPT, 1990)
HAYAT SAHASI TEORİSİ
(Dictionary of Economics) :
Prof. Karl Haushofer tarafıdan ortaya atılan ve Nazirelir Rusya seferlerinin dayanağı olarak gösterdikleri teori. Bu teze göre iki grup ulus vardır. Birincisi statik uluslardır. Yayılmalarını tamamlamış, optimum nüfus düzeyine ulaşmış olup gerileme ve sönme halindedirler. İkincisi ise dinamik uluslardır. Bunların nüfusu hızla artmaktadır ve artan nüfusa hayat sahası bulmaları gerekmektedir. Buna dayanarak Almanyanın Rusyayı işgal etmeksizin kendine hayat alanı bulamayacağı öne sürülmüştür.
HAYAT SİGORTASI
(Dictionary of Economics) :
Değişik biçimleri vardır. 1) Sigortacı, sigortalının ölümü halinde poliçede gösterilen kimselere belirli bir parayı ödemeyi üstlenir. 2) Burada sigortalı belirli bir yaştan önce ölürse sigortacı için bir yükümlülük söz konusu değildir. Ama o yaşı geçerse sigortacıdan para alır. c) Karma sigortada ise sigortacı, sigortalının belli bir tarihten sonra hayatta kalır ise de kendisine ödemede bulunmayı üstlenir.
HAYAT STANDARDI
(Dictionary of Economics) :
Mal ve hizmet tüketim düzeyidir. Daha çok mal ve hizmet tüketebilen ulusların, grupların ya da kişilerin hayat standardı daha yüksektir. Yaşam düzeyi de denmektedir.