HASENE
HAŞENE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Haşin. C.) Sert, katı ve kalb kırıcı olanlar.
SİRET-İ HASENE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Güzel ve iyi ahlâk.
Ahlâk-ı Hasene
(Islamic Glossary) :
Güzel huylar. Dînin ve aklın beğendiği huylar.Ahlâk-ı hasenenin alâmeti, insanlardan gelen sıkıntı ve eziyete katlanmaktır. (AbdülhakîmArvâsî)Ahlâk-ı hasenenin on alâmeti vardır: Çok îtirâz etmemek. Adâlet sâhibi olmak. Kendinibeğenmemek. İnsanların ayıplarını örtmek. Müslüman kardeşinin kusurunu görünce hüsn-i zânetmek (onu iyiye yorumlamak ve hakkında iyi düşünmek). Başkasından gelen e ziyet vesıkıntılara katlanmak. Nefsine (kendine) zulmetmemek. Kendi ayıplarına bakıp başkalarınınayıplarını araştırmamak. Herkese karşı güler yüzlü, yumuşak ve tatlı sözlü olmak. (Yûsuf binEsbat)
Bid'at-ı Hasene
(Islamic Glossary) :
Resûlullah'ın ve dört halîfesinin zamanlarında bulunmayıp da, dinde sonradan meydanaçıkan ve bir sünnetin unutulmasına sebeb olmayan minâre, medrese, mektep yapmak, İslâmî vefaydalı kitaplar yazmak gibi güzel şeyler. (Bkz. Sünnet)
HASENE
(Islamic Glossary) :
1. İyilik, sevâb.Allahü teâlânın korkusundan kötülüğü terkeden kimseye bir hasene yazılır. Fakat başka birsebeple terkederse hasene yazılmaz. (İmâm-ı Gazâlî)2. İlim, ibâdet, Cennet.Allahü teâlâ âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:Ey Rabbimiz bize dünyâda hasene ver. Âhirette de hasene ver. (Bekara sûresi: 201)