HARİCÎ
VÜCUD-U HÂRİCÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Zâhir, ademden çıkmış olan. İlmî vücuddan âlem-i şehadete gelmiş olan. Maddî varlık, cismanî eşya.
BANKA HARİCİ İSKONTO
(Dictionary of Economics) :
Senetlerin bankalar dışında ve kişiler arasında, yazılı değerlerinden farklı bir değerle alım satımı.
BANKA HARİCİ SENET
(Dictionary of Economics) :
Bankalar dışında kullanılan, ama reeskonta gönderilemeyen senet.
HÂRİCÎLER
(Islamic Glossary) :
Sıffîn muhârebesinde, taraflar hakem tâyinine râzı olup anlaşmayı kabûl ettiği için hazret-iAli'nin ordusundan ayrılarak "Hâkim ancak Allah'tır. Hazret-i Ali iki hakemin hükmüne uyarakhalîfeliği hazret-i Muâviye'ye bırakmakla büyük günah işledi" diyen ve kendileri gibidüşünmeyen Eshâb-ı kirâm ile diğer müslümanlara kafir diyen sapık fırka.Hâricîler, müteşâbihâtı (birkaç mânâ çıkarılabilen delilleri) te'vil ediyorlar. Yâni bâzı âyet-ikerîmelere ve mütevâtir olan (yalan üzerinde birleşmesi mümkün olmayan topluluklartarafından bildirilen) hadîs-i şerîflere açık ve meşhûr olmayan mânâla r veriyorlar. Hâricîler gibişüpheli delilleri yanlış te'vil edenlere, müctehîd olan fıkıh âlimleri kâfir demediler. Fakat âsî(günahkâr), bid'at ehli ve sapık olduklarını söylediler. (İbn-i Âbidîn)Hâricîlerin temel görüş ve düşünceleri şöyle özetlenebilir: Hazret-i Osman, hazret-i Ali,Amr bin Âs, Ebû Mûsâ el-Eş'arî, hazret-i Âişe, Talhâ, Zübeyr (r.anhüm) ile Sıffînmuhârebesinde hakemlerin hükmüne râzı olanları kâfir bilirler. Büyük günâh işl eyen kâfirdirdiyerek böylelerinin ebedî cehennemlik olduğunu söylerler. Zâlim imâma (devlet başkanına)karşı çıkmayı vâcib sayarlar. (Abdülkâhir Bağdâdî)
harici
(Turkish - English dictionary) :
1. external, exterior. 2. foreign.