HAKÎK

Results for "HAKÎK"

HAKİKATEN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Doğrusu, gerçekten, hakikat olarak.

HAKİKÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Gerçek. Hakikate mensub. Sâhici, doğru.

HİLAF-I HAKİKAT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hakikata muhalif. Gerçeğe ve hakikata zıt.

İMTİNA-İ HAKİKİ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir şeyin mümkün olmamasının aklen zaruri olması. (Meselâ: Bir kimse kendinden yaş bakımından büyük olan başka bir kimse hakkında: "Bu benim oğlumdur" diye iddia etse, dâvâsı dinlenmez. Çünkü, kendinden yaşça büyük bir adamın, kendisinin neslen oğlu olması aklen muhaldir.)

KIYMET-İ HAKİKİYE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hakiki ve gerçek değer.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - English Dict.

Computer and Internet

Meteorolgy Terms Dict.

Kurdish - Turkish Dict.

Computer and Internet

Computer and Internet

all-pass network

Economy Terms Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

KÜBRA

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (231653k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (104956k)

Turkish - French Dict.

açık (87649k)

Turkish - French Dict.

ırmak (81287k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (76396k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (66531k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (66251k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (64122k)

Turkish - French Dict.

çatı (64064k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (61807k)

Turkish - French Dict.

balık (60111k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (59129k)