HAFÎF


Results for "HAFÎF"

Ottoman - Turkish Dictionary

NECASET-İ HAFİFE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Hanefî mezhebine göre pis olduğuna dair şer'î bir delil mevcud olan şeydir. Diğer bir tabire göre murdar olmadığı rivayet edilen şeydir. (Eti yenen hayvanların bevilleri gibi.) Bedenin veya elbisenin dörtte birinden az miktarı namaza mani olmaz.
Ottoman - Turkish Dictionary

ZAMME-İ MAKBUZE-İ HAFİFE

(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Ü) sesini veren zamme.
Meteorological Glossary

HAFİF

(Meteorological Glossary) :
(LIGHT) [s]Genellikle düşük hızda esen rüzgarları belirtmekte kullanılan bir terim. Örneğin Bofor Rüzgar Ölçeğinde saatte 1 ile 3 mil esen rüzgar hafif rüzgar, 4 ile 7 mil esen meltemde hafif meltem olarak isimlendirilir. 'Hafif' terimini yağışlarda ve orajlarda da kullanmak mümkündür. Belli standartları tam olarak belirlenmemiş olsa da yağış için 'hafif', 'orta' ve 'kuvvetli' belirteçleri kullanılmaktadır.
Islamic Glossary

Celse-i Hafîfe

(Islamic Glossary) :
İkinci secdeyi yapıp kıyâma kalkmadan önce olan kısa oturma.Şâfiî mezhebinde Celse-i hafîfe sünnettir. (İbn-i Hacer)
Islamic Glossary

HAFÎF İKRÂH

(Islamic Glossary) :
Şiddetli olmayan zorlama. Canın veya uzvun telefine yol açmayan, yalnız acı ve elemesebeb olacak derecedeki dövme ve hapsetme gibi şeylerle yapılan zorlama. (Bkz. İkrâh)Hafif ikrâh karşısında kalan kimsenin riyâ yâni gösteriş yapması câiz değildir. (MuhammedHâdimî)