GÜNLÜK
yorgunluk çıkarmak
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
wêsîn, bîhna xwe berdan.
ÇOĞUNLUK
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Sayıca üstünlük. 2. Sayıca üstün olanlar, ekseriyet.
YOĞUNLUK
(Turkish - Turkish dictionary) :
s. 1. Bir cismin hacmine göre ağırlığı, kesafet. 2. Sıklık.
Upuygunluk.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Mutabakat, Fr., Al., İng. Adequation). Upuygun olanın niteliği... Lâ. Adaequatum deyimi karşılığında saptanan upuygun deyimi, tüm uygunluğu dilegetirmek bakımından Osmanlıca muvafık (Fr. Concordant), müşâbih (Fr. Conforme), münasip (Fr. Convenable) olan uygun'lardan ayırt etmek için kullanılmaktadır. bkz. Upuygun.
İKTİSADİ OLGUNLUK
(Dictionary of Economics) :
Toplumların ekonomik gelişimini tarihsel bir yaklaşımla açıklamaya çalışan W. Rostowun tarihsel büyüme aşamalarından dördüncüsüdür. Bu aşamada ulusal gelirin artık % 10-20 kadarı devamlı olarak yatırıma kaydırılır, gelir artışı nüfus artışından fazladır, yeni sanayi kolları gelişir, eskiler ağırlıklarını yitirir. Harekete geçmenin başlamasından yaklaşık 60 yıl sonra olgunlaşma aşamasına girilir. Sanayi daha da gelişir ve yeni teknikler uygulamaya sokulur. Bu aşamada ayrıca işgücünün gelişimi, bileşimi ve becerisinde de değişiklik olur. Tarım kesiminde işgücü oranı % 40dan % 20lere düºer.