FÂSİD
HALVET-İ FÂSİDE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Karı-kocanın aralarında şer'î mâni olmasına rağmen birleşmeleri.
İ'TİKAD-I FÂSİD
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bozuk inanç.
İCARE-İ FÂSİDE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
İn'ikad şartlarını câmi' olduğu halde sıhhat şartlarını tamamen veya kısmen cami olmayan icaredir. Bu, aslen meşru olduğu hâlde vasfen meşru bulunmamış olur. Binaenaleyh böyle bir icareyi mucir ile müstecirden herhangi biri fesh edebilir.
MEFASİD
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Mefsedet. C.) Fesadlıklar. Bozgunculuklar. Münafıklıklar.
Bey'-i Fâsid
(Islamic Glossary) :
Aslı İslâmiyet'e uygun, fakat sıfatı uygun olmayan satış.Bir kimse satın aldığı bir malın bedeli olan paranın yarısını peşin verip, yarısını da yolcumgelince vereyim dese, bu alış-veriş Bey'-i fâsid olur. Çünkü yolcunun geleceği târih yâniparanın kalan kısmının ödeneceği târih belli değildir. Bu durum is e, satışın sıfatı bakımındanuygun olmaması demektir. (Zeylaî)Bey'-i fâsid, câiz değildir ve haramdır. Büyük günâhtır. Fâsid satışla alınan mal, müşteriteslim alınca, kendi mülkü olursa da, yemesi, giymesi haramdır. Alanın ve satanın bu satışıbozması, geri vermesi vâcibdir. Geri çevirmezlerse, vâcibi terk ett ikleri için günâha girerler.(Hamzâ Efendi)