FASÎL

Results for "FASÎL"

FASÎLE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(C.: Fesâil) Anababa, ebeveyn, âile. * Familya, bir cinsten olan bitkilerin hepsi.

HATT-I FÂSIL
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ayırıcı çizgi, fasledici çizgi.

HAYR-UL FÂSİLÎN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Âdil olanların, hâkimlerin en hayırlısı.

HURUF-U MUNFASILA
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Gr: Kendisinden sonra gelen harflere bitişmeyen (vav, rı, dal, hemze, ze, zel) gibi harfler.

KAZİYE-İ ŞARTİYYE-İ MÜNFASILA
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Man: Mahmulü birden fazla olmakla bu mahmulllerin biri elbette mevzua isnad olunmak lâzım geldiğine hükmolunan kaziyyedir. (Adet ya tektir, ya çifttir) gibi.

Last Searched Words

Turkish - English Dict.

Turkish - English Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

MÜTELEHHİFÎN

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Ottoman - Turkish Dict.

Turkish - Germany Dict.

Turkish - French Dict.

Turkish - English Dict.

English - Turkish Dict.

English - Turkish Dict.

call 2

Keyword Searches

Turkish - French Dict.

ılık (181067k)

Turkish - Germany Dict.

çüş (94995k)

Turkish - French Dict.

açık (78120k)

Turkish - Turkish Dict.

İNDÎ (70119k)

Turkish - French Dict.

ırmak (67978k)

Kurdish - Turkish Dict.

naşî (55956k)

Turkish - French Dict.

çatı (55602k)

Turkish - Turkish Dict.

HÂDİS (54969k)

Turkish - French Dict.

balık (53029k)

Turkish - Germany Dict.

ılım (51572k)

Turkish - Germany Dict.

hasır (51142k)

Kurdish - Turkish Dict.

rêsî (50980k)