EŞEBB
TEŞEBBÜH
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Benzemek, müşâbehet etmek. Zorla benzemeğe çalışmak.
TEŞEBBÜH-Ü Bİ-L VÂCİB
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Bak: Aristo)
TEŞEBBÜK
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Şebeke. den) Ağ şeklini alma. Şebekeleşme. * Parmaklarını birbirine giriştirmek.
TEŞEBBÜS
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Bir işe girişmek. Bir işi ilk olarak teklif etmek. * Sağlam bir niyetle bir şeye başlamak. * El ile yapışıp bırakmamak.
MÜTEŞEBBİS [İng. Entrepreneur]:
(Sociological Dictionary) :
Müteşebbis, "girişimci" kavramı çok geniş bir kavram olduğu için; iktisatçılar bugüne kadar tam bir fikir birliğine ulaşmış değillerdir. Klasik iktisatçılardan adam Smith, müteşebbisi sermaye veren ve aynı zamanda işçi ile tüketici arasında irtibatı sağlayan bir işletmeci, mülk sahibi, sermayedar olarak görmütür.Alfred Marshall ise; müteşebbisi rizikoyu yüklenen veya sonuçlarına katlanan, iş için gerekli olan sermaye ve emeği bir araya getiren ve idare eden kişi olarak tanımlar.Jean Babtiste Say'a göre müteşebbis üretim faktörlerini bir araya getirerek, ortaya koyduğu değerden rant, faiz ve üçretleri karşılayarak kâr sağlayan, hasılat elde eden keşidir.Üretimin meydana gelebilmesi için gerekli olan emek, sermaye ve tabiî kaynakları bir araya getiren müteşebbisin geliri (kâr), günümüzde sermaye geliri olan faizden ayrılmaktadır. (Özgüven, A., 1972, Cochron, T.C., 1968)