EZELÎ
gevezelik
(Turkish - Kurdish Dictionary) :
gewezetî, çenebazî, pirbêjî.
EZELÎ
(Turkish - Turkish dictionary) :
s. Öncesiz: Ezeli rekabet.
EZELÎ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ezele mensub ve müteallik. Devamlı var olup varlığının başlangıcı olmayan.
EZELİYYE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Ezele mensub, ezel ile ilgili, ezelîlik.(S - Bütün silsilelerin Hâlik'ın vücub-u vücuduna kat'i şehadetleri göz önünde olduğu halde, bazı insanların madde ile maddenin hareketinin ezeliyeti cihetine zâhib olmakla dalâlete düştüklerinin esbabı nedendir?C - Kasd ve dikkatle değil, sathi ve dikkatsiz bir nazarla, muhal ve bâtıla, mümkin nazarıyla bakılabilir. Meselâ:Bir bayram akşamı, gökte ay ve hilâli arayanlar içinde ihtiyar bir zat da bulunur. Bu zat, gökteki hilâli görmek için bütün kasıd ve dikkatiyle nazarını göğe tevcih edip hilâli araştırmakla meşgul iken, gözünün kirpiklerinden uzanan ve gözünün hadekası üzerine eğilen beyaz bir kıl nasılsa gözüne ilişir. O zat derhal "Hilâli gördüm." der. "İşte bu gördüğüm Ay'dır." diye hükmeder.İşte sathî ve dikkatsiz nazarlar bu gibi hatalara düştükleri gibi, yüksek bir cevhere ve mükerrem bir mahiyete mâlik olan insan, kasdı ve dikkati ile daima hak ve hakikatı ararken, bazan sathî ve dikkatsiz bir nazarla batıla bakar. O batıl da; ihtiyarsız, talebsiz, dâvetsiz fikrine gelir. Fikri de, çar-naçar alır saklar, yavaş yavaş kabul ve tasdikine de mazhar olur. Fakat onun o batılı kabul ve tasdiki, bütün hikmetlerin mercii olan nizâm-ı âlemden gaflet etmesinden ve madde ile hareketinin ezeliyete zıt olduğuna körlük gösterdiğinden ileri gelmiştir ki, şu garip nakışları ve acib san'at eserlerini esbab-ı câmideye isnad etmek mecburiyetiyle o dalâletlere düşmüşlerdir. İ.İ.)
HEZELİYAT
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
(Hezl. C.) Ciddi olmayan sözler. Saçma sapan konuşmalar. Deli saçması.