DOĞRU
Yadsıma ve Doğrulama.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. İnkâr ve tasdik, Fr. Nier et affirmer). Diyalektiğin gelişme yasası olan yadsıma (sav, tez) -olumlama (karşısav, antitez)- yadsımanın yadsınması (bireşim, sentez) sürecindeki ilk iki devim... İlkin antik çağ Yunan düşünürü Aristoteles tarafından deyimlerin birbirlerine karşı oluşları bakımından incelenmiş ve yadsıma'yla doğrulama olarak tanımlanmıştı. Aristoteles'e göre yadsıma ve doğrulama, bir terimin başka bir terime karşı oluşunun dört biçiminden biriydi. Bir terim başka bir terime dört biçimde karşı olabilirdi: Katın yarıma olduğu gibi görelilerin karşı oluşu, iyiliğin kötülüğe olduğu gibi zıtların karşı oluşu, körlüğün görmeye olduğu gibi yoksunluğun sahip olmaya karşı oluşu, oturuyor'un oturmuyor'a olduğu gibi doğrulamanın yadsımaya karşı oluşu... aristoteles'e göre ilk üç karşı oluş biçiminde karşıtlıklardan birinin yanlış öbürünün doğru olması herhalde gerekli değildir ama yadsıma ve doğrulamanın karşı olumunda karşıtlıklardan birinin yanlış öbürünün doğru olamsı her halde gereklidri. Örneğin Sokrates sıhhattedir-Sokrates hastadtır zıtlığının karşı olumunda Sokrates varsa bunlardan biri doğru öbürü yanlıştır ama Sokrates yoksa her ikisi de yanlıştır. Buna karşı Sokrates hasta değildir-Sokrates hastadır yadsıma ve doğrulama karşı olumunda Sokrates varsa bunlardan biri doğru öbürü yanlış, Sokrates yoksa gene bunlardan biri doğru öbürü yanlıştır. Çünkü Sokrates yoksa onun hasta olmadığını söylemek doğru ve hasta olduğunu söylemek yanlıştır... Çelişme yasasının mekanik ve yanlış yorumu bu temele bu temele dayanır. Kimilerince (örneğin Proudhon) her şeyin içinde bir doğru bir de yanlış, eşdeyişle bir iyi bir de kötü yan bulundğu ve yanlışı atıp doğruyu ya da kötüyü atıp iyiyi almakta bütün sorunların hemen ve kolaylıkla çözümlenebileceği sanılmıştır. Yanlış olmadan doğru, iyi olmadan kötü olamaz. Çelişme yasası, diyalektik olarak, karşıtların çatışmasını olduğu kadar birliğini de kapsar. Bu birliği görmeden girişilen her çözümleme yanlış sonuçlara varır. Çelişmeyi aşan ve çözümleyen tek davranış, yadsımanın yadsınması davranışıdr. Çünkü yadsımanın yadsınması, olumlu ve olumsuz her iki kökü de kapsar ve yüksek bir aşamada birleştirir. bkz. Aristoculuk, Mantık, Yadsımanın Yadsınması.
BÜTÇE DOĞRUSU
(Dictionary of Economics) :
Neoklasik iktisatta üretici ve tüketici dengesi tahlili yapılırken kullanılan tahlil aygıtlarından biri. Üretici emek ve sermaye kiralarken, tüketici de mal alırken gelirinin yettiğinden fazlasını alamaz. Bu sınırlamayı göstermek için çizilen doğrunun adı bütçe doğrusudur. Eğimi malların (ya da üretim faktörlerinin) fiyatlarının oranına eşittir.
EŞMALİYET DOĞRUSU
(Dictionary of Economics) :
Eşmaliyet doğrusu, firmanın harcamalarında ve faktör fiyatlarında bir değişim olmaksızın, firmanın satın alabileceği sermaye ve emek gibi üretim faktörlerinin, birçok bileşimini gösteren doğruya verilen addır.
DOĞRUSAL PROGLAMLAMA
(Dictionary of Economics) :
Belli sınırlamalar dahilinde, bir probleme optimum çözüm arama tekniklerinden olan matematiksel programlamanın değişkenler arası ilişkinin doğrusal olduğunu varsayarak ekonomiye uygulanmasına verilen addır. Bu programlama genellikle planlama çalışmalarında, optimum kaynak sağlama gibi problemlerin çözümünde kullanılır.
DOĞRUSAL KİRLETİCİ KAYNAK
(Environmental Glossary) :
[ Line source ] Bir doğru boyunca kirlilik emisyonu ya da deşarjı. Tıkanık bir çevre yolunda yol boyunca hareket halindeki trafiğin oluşturduğu hava kirliliği doğrusal bir kaynak oluşturur.