DOĞRU
DOĞRULAMAK
(Turkish - Turkish dictionary) :
f. Bir söz veya haberin doğru olduğunu bildirmek.
DOĞRULMA
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. Gövdeyi eğik duruştan düz duruma getirme.
DOĞRULTU
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Tutulan yol, yön. 2. Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet.
DOĞRULUK
(Turkish - Turkish dictionary) :
is. 1. Doğru olma durumu, doğru davranış. 2. mec. Dürüstlük, namusluluk.
Doğrulum.
(Philosophical Dictionary) :
(Os. Devriyet, Fr. Tropisme). Maddelerin gerektiği yöne doğrulmaları... Dünya dönmektedir (geotropizm). Bir mitki, ışığı bulmak için bir kayayı delebilir. Gündöndü bitkileri, sabahtan akşama kadar ışıkla birlikte dönerler. Kimi böcekler yüzlerini rüzgâra çevirirler. Kökler toprağa, gövde ve dallar ışığa doğrulurlar. Maddelerdeki, gereğine göre, bu doğrulma eğilimi doğrulumu gerçekleştirir. Maddelerdeki doğrulma gücü, kaşı konulamaz bir güçtür.