BÜYÜME


"BÜYÜME" Die Ergebnisse der Suche nach dem Wort

 Dictionary of Economics

DENGESİZ BÜYÜME

( Dictionary of Economics) :
Büyüm sürecinde, ekonomide bazı sektörlere öncelik verilmesi dengesiz büyüme olarak adlandırılır. Örneğin ekonomide belirli anahtar sektörlere ağırlık verilmesi dengesiz büyümedir.Dengesiz büüyme yaklaşımı, azgelişmiş ülkelerde piyasanın önderliğini ve etkinliğini benimser. Dengeli büyüme yaklaşımında planlı kalkınma stratejisi benimsenirken dengesiz büyüme yaklaşımında planlı kalkınma minimum düzeye indirilmektedir.
 Dictionary of Economics

EKONOMİK BÜYÜME

( Dictionary of Economics) :
İki anlamda kullanılmaktadır. 1) İktisat teorisinde büyüme terimi ile ekonominin mal ve hizmet üretme kapasitesinin genişlemesi anlaşılır. Bu anlamda büyüme yeni yolların, köprülerin, fabrikaların yapılması, yani yatırımlarla mümkündür. 2) Uygulamada ekonomilerin büyüme hızı ölçülürken üretilen mal ve hizmet miktarında bir yıldan ötekine kaydedilen değişme esas alınmaktadır. Sözgelimi Türkiye ekonomisinin gerçek büyüme hızının % 4 olması, söz konusu yılda mal ve hizmet üretiminin, önceki yıla kıyasla % 4 artması demektir.İki kavram arasındaki fark şudur: Bir ekonominin ürettiği mal ve hizmet miktarı, mal ve hizmet üretme kapasitesi değişmeden de artabilir. Bu, kapasite kullanım oranının yükselmesiyle mümkün olur.
 Dictionary of Economics

GEREKLİ BÜYÜME HIZI

( Dictionary of Economics) :
Harrod-Domar büyüme modeline göre girişimcileri tatmin edecek ve bir arz ve talep fazlalığı oluşturmadan satılabilecek mal ve hizmet miktarı ile bunları satın alabilecek talebi çıkartan hızdır.
 Dictionary of Economics

İKTİSADİ BÜYÜME

( Dictionary of Economics) :
(Bk. Büyüme)
 Dictionary of Economics

KALDOR‘UN BÜYÜME MODELİ

( Dictionary of Economics) :
Serbest rekabet uygulaması altında işsizliğin ortadan kaldırılacağını öngören teoridir. Hızlı bir gelişmenin sağlanabilmesi ve işsizliğin ortadan kaldırılabilmesi için daha yüksek bir yatırım oranı gereklidir. Bunun için başlangıçta tarasrufların yatırımlardan fazla olması gerekmektedir. Bu yüksek bir bütçe açığı, yüksek bir harcama düzeyi demektir. Bu durumda fiyatlar genel düzeyi yükselecektir. Bu reel ücretlerin düşmesi ve müteşebbis karlarının artması demetir. Müteşebbislerin marjinal tasarruf eğilimleri, ücret kesimine göre daha fazla olduğundan (Kaldor böyle kabul eder) tasarruf artar ve başlangıçtaki yatırım düzeyi ile eşitlenir. Böylelikle yatırımlar artmış, dolayısıyla istihdam düzeyi ve büyüme hızı yükselmiştir.