BÂTIN
BÂTINİYYE
(Islamic Glossary) :
Mecûsîlikteki ve çeşitli bâtıl dinlerdeki inanışları İslâm dînindenmiş gibi göstermeye çalışanİranlı Meymûn bin Deysân el-Kaddah tarafından kurulan bozuk yol.Bâtıniyye; "Kur'ân-ı kerîmin zâhirî, açık ve anlaşılır mânâsı olduğu gibi, bâtınî, gizli mânâsıda vardır. Bâtınî mânâsı lazımdır. Zâhirî, görünen mânâsı lazım değildir." derler. Bu fırka,Seb'iyye, Hurremiyye, Muhammire, Ta'limiyye, Karamita, Bâbeki yye, Haşhâşiyye, İsmâiliyyeisimleriyle de anılır. (Şehristânî, Ebû Zühre)Bâtıniyye fırkasında olanlar; Kur'ân-ı kerîmin zâhir mânâsını bırakıp bâtın dedikleri kendiuydurdukları şeylere inandılar. Hâlbuki Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem, Kur'ân-ıkerîmin zâhir, açık mânâsını bildirdi. Zâhir mânâyı bırakıp gizli mânâ uydurmak küfr olur.(Şehristânî)Kur'ân-ı kerîmin âyetlerine, kelimelerin açık, meşhûr mânâları verilir. Bu mânâlarıdeğiştirerek bâtınîlere uyanlar, kâfir olur. (İmâm-ı Birgivî, Nesefî)
EMVÂL-İBÂTINA
(Islamic Glossary) :
Gizlenmesi mümkün olan altın, gümüş ve ticâret eşyâsı cinsinden olan zekât malları.Emvâl-i bâtınanın miktârını sâhibine sormak câiz değildir. Bunların zekâtını mal sâhibi, yedisınıftan dilediğine, kendi verir. Böyle verilmiş olan zekâtları, hükûmet ayrıca isteyemez. Birşehirdeki zenginlerin hiç zekât vermedikleri anlaşılırsa, emv âl-i bâtınalarının zekâtını dahükûmet toplayabilir. (İbn-i Âbidîn)Hazret-i Osman'ın hilâfeti zamânına kadar, emvâl-i bâtınanın zekâtını da devlet topluyordu.Hazret-i Osman halîfe olunca, emvâl-i bâtınanın zekâtını vermek herkesin kendisine bırakıldı.(Serahsî)
İlm-i Bâtın
(Islamic Glossary) :
Kalb ilmi, mânâ ilmi, tasavvuf ilmi.İlm-i bâtın evliyânın yükseklerinin ilmidir. Bu ilim, kötü huylardan arınıldığında kalbedoğan bir nurdan ibârettir. Bu sâyede çok şeyler görülür, derin ve ince mânâlara vâkıf olunur.Geniş ufuklar açılır. (İmâm-ı Gazâlî)
batın
(Turkish - English dictionary) :
,-tnı 1. abdomen; belly, stomach; womb. 2. generation, people born during the same period. 3. offshoot, branch (of a clan or family). bir da after one gestation: Bir batında beş çocuk doğurdu. She gave birth to quintuplets.
batıni
(Turkish - English dictionary) :
esoteric; hidden, secret.