ŞADİ
ŞADIRVAN
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Etrafında bulunan bir çok musluklardan ve bir fıskiyeden su akan havuz tarzında kubbeli çeşme. Şadırvanlar daha ziyade cami avlularında halkın abdest almaları için yapılırdı.
ŞADİ
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Mahkeme hademesi. Mübâşir. * İlimden, edebiyattan hissesi olan. * Nağme ile şiir okuyan.
ŞADİHE
(Ottoman - Turkish Dictionary) :
Alından buruna varana kadar olan beyazlık.
İKTİSADÎ İNSAN [İng. Homo-economicus]:
(Sociological Dictionary) :
Davranışlarında ve sosyal ilişkilerinde iktisadîliği ve iktisadî faydayı ve kârlılığı ön plânda tutan insan tipidir. Üretim ve pazarlama gibi bir çok ekonomik aaliyetlerde geçerli olmakla beraber, insanın sosyal hayatta daima ekonomik amaçla davrandığı söylenemez. Fertlerin arayış ve yönelişleri, dönem dönem değişmekle beraber, insan davranışında tek boyut olarak iktisadîliğin ele alınması eksik bir yaklaşımdır. "Meta-ekonomik" faktörlerin de hesaba katılması gerekmektedir. Nitekim, sanayi toplumundan enformasyon çağına geçen ülkelerde, yüksek teknoloji ile temasta maddî, fizikî gerçeğin ruhî, moral gerçekle teması ve dengelenmesi gerekli görülmektedir. (Naisbitt, J., 1984) İnsana moral tatmin sağlayan bir çok şeyin piyasa fiyatı yoktur. Herşeyin maliyet-ayda analizine sokulabilmesi, rakamla ifade edilebilmesi zordur. Barış huzur, dayanışma, vatan sevgisi, insan sevgisi, sadakât ve istikrar talebiyle araba, giyim aşyası, ziynet, mobilya talepleri arasında farklar vardır.Kâr eden, verimli çalışan ekonominin kurallarını uygulayan, ama kamu menfaati, sağlığı ve ahlâkîliği esas almayan bir kimse, iktisadî insan tanımına girebilir, ancak sosyal insan (homo-socius) kapsamı dışında kalır. Meselâ; zeytinyağına makine yaeı karıştırma, bekereli yüksek çayı piyasaya sürme, sağlığa aykırı deterjanı piyasaya çıkarma örneklerinde olduğu gibi.. Burada talep varsa arzı da olur şeklinde bir yaklaşımda bulunamayız. (Holton, R. J., 1992, Parsons T., and Smelser N.J., 1956, Ülgener,F.S., 1983 Fındıkoğlu, Z. F., 1971)
İKTİSADÎ KALKINMA [İng. Economic Development (take
(Sociological Dictionary) :
Zaman zaman kalkınma kavramının büyüme kavramı ile e anlamlı kullanıldığı görülür. Aslında kalkınma büyümeden farklıdır. Büyüme genellikle ölçülebilir değerleri ele alırken, kalkınma ekonomik değerler yanında sosyal ve siyasal konuları da ele alan genel boyutlu bir değişimi ifade eder. Bazı yazarlar kalkınmayı depresyonu izleyen düzelme safhası olarak tanımlamaktadırlar.İktisadî kalkınma konusunda kapsamlı bir çalışma yapan W. Rostow 1960 yılında "Stages of Economic Growth" adlı eserini yayınlamıştır. Rostow, Kitabında da belirttiği gibi, aslında tarihin seyri hakkında bir bilgi vermektedir. bu eserde kalkınma modeli beş aşama, kalkı, olgunluk aşaması kütle tüketim aşaması. Bu modelin diğer kalkınma modelleri arasında önem kazanmasının bir sebebi kalkış aşamasında az gelimiş olkelerin kalkınma sorunlarına değinilmiş olmasıdır.Rostow'un kalkınma medeli kalkınma konusuna bir çok moktada açıklık getirmekle birlikte bir çok noktada da eleştiriye maruz kalmıştı. Özellikle en fazla eletiri olan nokta; kalkışa geçiş aşaması ile kalkış aşamasının birbirinden kesin çizgilerle ayrılmamış olmasıdır.Kalkınma sadece ekonomi ve üretimde yeni bir aşama değil, toplumsal, siyasal ve kültürel bir değişim sürecidir. Geleneksel tarım toplumlarının sanayi toplumuna geçmesini sadece ekonomik olaylarla açıklamak mümkün değildir. Sosyal ve siyasî yapıya uygun ekonomik kararların plânlanıp uygulanması gerekir. (Jary, D. and J., 1991, İlkin, A. 1983,Serin, N., 1967, Güner, A. O., 1978)