İLÂHÎ


"İLÂHÎ" Kelimesi için arama sonuçları

İslami Terminlər Lüğəti

Nazm-ı İlâhî

(İslami Terminlər Lüğəti) :
Allahü taâlâ tarafından yanyana dizilen mübârek sözler, Kur'ân-ı kerîm.Kur'ân-ı kerîm nazm-ı ilâhîdir, Arabçadır. Bu arabî kelimeler, Allahü teâlâ tarafındannazmedilmiş olarak âyetler hâlinde gelmiştir. (Zerkânî)
İslami Terminlər Lüğəti

Nûr-ı İlâhî

(İslami Terminlər Lüğəti) :
İlâhî nûr. Allahü teâlânın ihsân ettiği mânevî aydınlık, mânevî ilim.Kur'ân-ı kerîmi anlıyabilmeleri için, Allahü teâlâ, müctehîd denilen âlimlere aklî ve naklîilimleri anlama kuvveti ile keskin zekâ ve çok akıl ve daha nice üstünlükler ihsân eylemiştir. Buüstünlüklerin başında takvâ (Allahü teâlâdan korkup haramlar dan sakınma) gelmektedir.Bundan sonra kalblerindeki nûr-ı ilâhî gelmektedir. (Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)
İslami Terminlər Lüğəti

NUSRET-İ İLÂHÎ

(İslami Terminlər Lüğəti) :
Allahü teâlânın yardımı, imdâd-ı ilâhî, ilâhî yardım.Eshâb-ı kirâmdan bâzıları Huneyn gazâsında, askerin çokluğunu görerek, artık biz hiçmağlûb olmayız dedi. Bu sözler Resûlullah'ın mübârek kulağına gelince üzüldü. Bunun içinharbin başlangıcında nusret-i ilâhî yetişmeyip, mağlûbiyet başladı. Sonra, c enâb-ı Hakmerhamet ederek, zafer nasîb eyledi. (Hâdimî)Ben demek yâni nefsine güvenmek kendini üstün görmek felâkettir. Nusret-i ilâhîningelmesine mâni olur. (İmâm-ı Rabbânî)
İslami Terminlər Lüğəti

Rahmet-i İlâhiyye

(İslami Terminlər Lüğəti) :
Allahü teâlânın merhameti, acıması.Kalbinde zerre kadar îmân olan bir kimse, Cehennem'de sonsuz kalmayacak, rahmet-iilâhiyyeye kavuşarak Cennet'e girecektir. (İmâm-ı Rabbânî)Cenâb-ı Hak bir kulunun hidâyet ve îmânda sebâtını dilerse, o kimseye rahmet-i ilâhiyyegelir. Rahmet-i ilâhiyye, şeytanı uzaklaştırıp, hastanın yüzünden yorgunluğu giderir. (İmâm-ıGazâlî)
İslami Terminlər Lüğəti

Sıfat-ı İlâhiyye

(İslami Terminlər Lüğəti) :
Allahü teâlânın zâtî ve subûtî sıfatlarının hepsi.Perdeler tamâmen kalkıp, hakîkat bütün açıklığıyla bildirilince anladım ki, âlemler,mahlûklar (yaratılmışlar) sıfat-ı ilâhiyyenin aynaları ve esmâ-i ilâhiyyenin (Allahü teâlânınisimlerinin) görünüşleri ise de, görünenler gösterenin kendi değildir. Bir şeyin görüntüsü oşeyin kendisi değildir. (İmâm-ı Rabbânî)