Toggle navigation
İletişim
Türkçe
Türkçe
İngilizce
Almanca
Fransızca
İspanyolca
İtalyanca
Azerice
İçinde geçer
İçinde geçer
Aynen
İle başlar
İle biter
SOZLUKLER
Ara..
SOZLUKLER
×
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
ÇEKİ
"ÇEKİ" Kelimesi için arama sonuçları
çekinmek
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
1. /dan/ to be reluctant to do (something) (because of respect, fear, dislike, or a scruple); to feel shy or reluctant in front of (someone). 2. /ı/ to put on (eye make-up).
çekirdecik
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
biol. nucleolus.
çekirdek
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
1. pip, seed, stone (of a fruit or vegetable). 2. roasted pumpkin seed; roasted sunflower seed. 3. nucleus. 4. comp. core. 5. formerly grain (goldsmith´s weight). 6. nuclear. aile nuclear family. bellek comp. core memory. fiziği nuclear physics. içi kernel (of a seed). kahve coffee beans. ten yetişme (someone) who started learning or doing (something) when he/she was just a child: Hıdır çekirdekten yetişme bir marangoz. Hıdır´s been carpentering ever since he was a kid.
çekirdeklenmek
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
for the seeds or stone of (a fruit or vegetable) to assume their/its mature form.
çekirdekli
(Türkçe - İngilizce Sözlük) :
seeded, containing seeds.
««
«
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
»
»»
Hidden div
Son Aranan Kelimeler
automata
adipoid
berhem
tikağacı
client/server application
mütedavil
storage
töhmet
işlevcilik
bağı
computer
bandwidth control
Çok Aranan Kelimeler
ılık (223590k)
çüş (101982k)
açık (85270k)
ırmak (77872k)
İNDÎ (74558k)
naşî (64484k)
çatı (62195k)
ılım (61995k)
rêsî (60701k)
HÂDİS (60106k)
balık (58242k)
hasır (56649k)
Tüm sözlüklerde ara
Türkçe - Fransızca Sözlük
Fransızca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Almanca Sözlük
Almanca - Türkçe Sözlük
Türkçe - İspanyolca Sözlük
İspanyolca - Türkçe Sözlük
Türkçe - Kürtçe Sözlük
Kürtçe - Türkçe Sözlük
Türkçe - İngilizce Sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
Türkçe - Türkçe Sözlük
İtalyanca - Türkçe Sözlük
Osmanlıca - Türkçe Sözlük
Azerice - Türkçe Sözlük
Biyoloji Sözlüğü
Felsefe Sözlüğü
Kimya Sözlüğü
Piskoloji Sözlüğü
Sosyoloji Sözlüğü
Ekonomi Sözlüğü
Tıp ve Hematoloji Sözlüğü
Çevre Sözlüğü
İsimler Sözlüğü
Denizcilik Sözlüğü
Meteoroloji Sözlüğü
Otomotiv Sanayi Sözlüğü
Rüya Tabirleri Sözlüğü
İslami Terimler Sözlüğü
Bilgisayar, İnternet Sözlüğü
Turizm Sözlüğü
Bitkiler Sözlüğü
Yemek Tarifleri Sözlüğü
Kaynakçı Sözlüğü Eng - Tr
Kaynakçı Sözlüğü Tr - Eng
Tüm sözlüklerde ara